DİZİMİZ HAYATIN GERÇEKLERİNİ YANSITIYOR

Savaşçı ve Yasak Elma dizilerinin ardından şimdi de Gizli Bahçe dizisiyle, yeniden NOW ekranlarındasınız. Tekrardan ailemize hoş geldiniz Ebru Hanım :) Gizli Bahçe bu akşam 4. bölümüyle izleyiciyle buluşacak. Size göre dizinin sevilmesinin başlıca nedenleri neler?

Gizli Bahçe, iç içe geçmiş derin karakterlerle dolu bir hikaye anlatıyor. Nazlı gibi güçlü ve direnen bir karakterin izleyiciye ilham verdiğini düşünüyorum. Dizimiz, hayatın gerçeklerini yansıtarak izleyicilere hem tanıdık geliyor, hem de yeni duygular sunuyor. Bu samimiyetin de diziyi sevilen bir yapım haline getirdiğine inanıyorum.



Dizide Nazlı karakterine hayat veriyorsunuz. Nazlı çok mücadeleci bir anne. Tüm yaşadığı maddi zorluklara rağmen de çok pozitif. Senaryo ilk elinize ulaştığında, bu dizide rol almayı kabul etmenizde etkili oldu mu bu? Güçlü bir karakteri canlandırma fikri size nasıl gelmişti?

Kesinlikle. Senaryoyu ilk okuduğumda, Nazlı’nın tüm zorluklara rağmen güçlü durmaya çalışması ve pozitifliğini kaybetmemesi beni çok etkiledi. Kimseye çarpmadan kendi yolunu çizebilme çabası ve adanmışlığı Nazlı’yı daha da özel kılıyor. Karakterin bu yönü, benim için rolü kabul etmemde önemli etkenlerden biriydi.

Nazlı, karşısındaki kişinin Aziz değil, Demir olduğunu öğrendi. Neler bekliyor yeni bölümlerde izleyiciyi?

Hikayemiz çok katmanlı ve karakterlerin farklı motivasyonları var. İzleyiciyi sürprizler, çatışmalar ve beklenmedik gelişmeler bekliyor. Bu dinamik yapı da heyecanı sürdürülebilir kılması açısından önemli bir etken diye düşünüyorum.

ROLÜM İÇİN ETRAFIMDAKİ ANNELERDEN İLHAM ALDIM

Mutlu bir evliliğiniz var ama daha önce “Çocuk düşünceniz var mı?” sorularına “Sık sık bu yönde haberler çıkıyor ama böyle bir şey yok.” şeklinde cevap vermişsiniz. Peki rolünüze hazırlanmak için, anne olan kişilerle görüşmeleriniz oldu mu? Rolünüze nasıl hazırlandınız?

Çocukları çok seviyorum ve onlarla iyi bir iletişim kurduğuma inanıyorum. Nazlı’nın annelik duygusunu anlamak için etrafımdaki annelerden ilham aldım. Hikayemiz çok gerçek ve hayatın içinden olduğu için, bu duyguyu içselleştirmem kolay oldu.

Nazlı aynı zamanda okulu yarıda kalsa da kendisini her anlamda çok geliştirmiş bir karakter. Bu, Demir ile olan diyaloglarında her daim hissediliyor. Özellikle ilk buluştukları akşam yemeğinde Nazlı’nın sözleri sosyal medyaya damga vurdu. Sizin en çok beğendiğiniz repliği ne oldu şimdiye kadar?

Nazlı’nın yaşam mücadelesi içinde bile kendini geliştirmiş, pes etmemiş ve entelektüel becerilere sahip çıkmış olmasını güçlü bir özellik olarak görüyorum. Her statüden insanla kurabileceğini düşündüğüm iletişim içerisinde Nazlı’nın spesifik cümlelerinden çok, pratik zekası ve temeli dolu olan hazır cevaplığını beğendiğim için tek bir cümle veremem ne yazık ki :)

Kuşkusuz benzer zorluklar yaşayan anneler var. Bu annelerden biri ya da Nazlı bugün karşınıza çıksa, onlara/ona neler söylemek isterdiniz?

Zorluklarla mücadele eden herkese, içindeki iyi niyeti ve umudu kaybetmemelerini tavsiye ederdim. Her konuda mücadelenin ömür boyu süreceğini ve neden böyle olduğuyla kavga etmek yerine, hayat boyu bunun içinde olacağımız düşüncesiyle barışıp kabul etmenin, ileride düşündüğümüz zaman geçmişimizi daha anlamlı kılacağına inanıyorum. Umarım sonucun güzelliği, sürecin zorluğunu unuttursun hepimize.

Nazlı’nın da Demir’in de gizlediği şeyler var ve bu sırlarıyla yüzleşmeleri gerekiyor. Bu sırlar gün yüzüne çıktığında, Nazlı ve Demir’in aşkı imkansızlaşacak mı dersiniz?

İkisi de birbirinden ve belki kendilerinden bile gizledikleri şeylerle yüzleşmek zorunda kalacak. Bu sırlar açığa çıktığında çevre dinamikleriyle ilişkileri zorlu bir alanda kalacak diye düşünüyorum.

Gizli Bahçe geçtiğimiz günlerde Fransa’nın Cannes şehrindeki Mipcom Fuarı’nda tanıtıldı. Nasıl geçti etkinlikler? Yurt dışında da hayranlarınızdan ilgi görmek nasıl bir duygu?

Fuarda çok güzel ve verimli vakit geçirdik. İşimizin farklı kültürlerden insanlara dokunması ve onlarla bir bağ kurması, bir oyuncu olarak benim için çok kıymetli. Bu uluslararası ağın bir parçası olmak gurur verici.

HAYRANLARIMA BEKLENMEDİK SÜRPRİZLER YAPABİLİRİM


Hem film, hem dizi... Epey yoğun bir gündeminiz var. Sırada hayranlarınıza verebileceğiniz başka güzel haberler de var mı?

Şu anda tamamen Gizli Bahçe’ye odaklanmış durumdayım. Ancak ilerleyen zamanda beklenmedik sürprizler yapabilirim.

Aslında İstanbul Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinden mezun oldunuz ancak kariyerinizi oyunculuk üzerine kurdunuz. Hiç “kariyerimde spor ile ilgili de bir şey yapsam” diye düşündünüz mü?

Okuduğum bölümlerle ilgili çalışıyordum daha önce, tecrübe etmediğim bir alan değil ama oyunculuk benim için çok farklı bir noktada. Spesifik bir alan yaratmaktan ziyade aldığım eğitimi, beden hareket kabiliyetini ve spor disiplinini yer aldığım projelerde bir artı, kazanmam gereken becerilerde işimi kolaylaştırıcı bir unsur olarak kullanıyorum.

EŞİMLE TENİS KORTUNDA VAKİT GEÇİRMEKTEN ÇOK KEYİF ALIYORUZ


Başka bir röportajınızda koşu dışında binicilik, basketbol, tenis, okçuluk ve futbol branşlarını sevdiğinizi söylemişsiniz. Bir diğer yandan basketbolcu Cedi Osman ile evlisiniz. Sporu seven biri olarak, birlikte de antrenman yaptığınız ya da spor yaptığınız oluyor mu? Sizi birlikte bir basket potası karşısında görmek mümkün mü? :)

İş tempomuz ve farklı yerlerde çalıştığımız için sezon içinde bu pek mümkün olmuyor, ama sezon dışında birlikte antrenman yapmayı ve tenis oynamayı seviyoruz. Basketbol potasında eşleşmemiz benim açımdan zor olur :) Ama tenis kortunda birlikte vakit geçirmekten çok keyif alıyoruz.

FARKLI ŞEHİRLERDE YAŞAM KURMAYA ALIŞTIK

Eşinizle birlikte Yunanistan’da ev tuttuğunuz çok konuşuldu. Sever misiniz Yunanistan’ı ve Türkiye’ye gidip gelmeyi mi planlıyorsunuz?


Atina’nın tarihi yapı ve mirasına sahip çıkma biçimi, nostaljik dokusu ve şehir hayatında denize ulaşılabilirliği gibi özelliklerini çok seviyorum. Yıllar içinde farklı şehirlerde ev ve yaşam kurmaya alıştık diyebilirim. Boş vakitlerim ve Cedi’nin maç programına göre seyahat sıklığım değişiyor ama mesafe olarak Atina bu anlamda bana büyük bir kolaylık sağlamış oldu.

Peki ya şarkı söylemek? Çok güzel bir sesiniz var. Gizli Bahçe’nin ilk bölümünde de diziye özel yazılmış “Prenses” şarkısını seslendirmiştiniz. Nasıl geri dönüşler aldınız? Bu yeteneğinizi de farklı bir seviyeye taşımayı hiç düşündünüz mü?

Müziği çok seviyorum. Şarkı söylemek benim için meditatif bir deneyim gibi. Daha önce müziğe dair teklifler aldım ama odak noktam her zaman oyunculuk oldu. İleride müziğe daha fazla zaman ayırmayı çok isterim. Dizideki Prenses şarkısı içinde sevgili Cem Öget ve Seda Gazioğlu’na Nazlı’nın iç sesini bu kadar önemsedikleri ve bu güzel parça için buradan da ayrıca teşekkür etmiş olayım.

Eylül ayında NOW’ın yeni sezon lansman partisi gerçekleştirilmişti ve partinin konsepti “glamrock” idi. Sizin kıyafet seçiminiz çok konuşulmuştu ve beğenilmişti :) Nasıl buldunuz konsepti ve kıyafet seçimi yapmak sizi zorlamış mıydı?

Parti konsept olarak çok keyifli ve güzel geçti. Belirli bir tema olduğu için de hazırlanırken zorlandığım tek şey sevgili İbrahim Duman’ın stil seçenekleri arasından karar vermek oldu :)

MUTLU BİR GÜN İÇİN HUZURLU BİR İÇ SES VE POZİTİF BAKIŞ AÇISI YETERLİ

Son olarak bize mutlu bir gününüzü tanımlar mısınız?

Mutlu bir gün için huzurlu bir iç ses ve pozitif bir bakış açısının yeterli olduğunu düşünüyorum. Zaten günümüz şartlarında bu duyguları bulabilmek başlı başına mutluluk kaynağı…