“BU TARZ BİR BAŞARI, SEVGİ VE İLGİ GERÇEKTEN ÇOK GURUR VERİCİ”
Tozluyaka yayına girdiği ilk günden beri büyük başarılara imza attı. Bekliyor muydun böyle bir başarıyı? İlk televizyon dizinde bu kadar büyük bir başarıyı yakalamak sana neler hissettiriyor?
Yaptığım ilk projenin başarılı olmasını çok istiyordum ama bu isteğimi kendime şart koşmadım. Elimden geleni yaparak izleyicilerin seveceği bir karakter oluşturmak ve hikayeye doğru hizmet etmek amacımdı. Çok şanslıyım ki bu çalışmalar olumlu tepkiler adlı. Bu tarz bir başarı, sevgi ve ilgi gerçekten çok gurur verici. Aynı zamanda, bundan sonraki projelerim için de ateşleyici bir güç…
Sence izleyiciyi Tozluyaka’ya bu kadar bağlayan ne oldu?
İzleyicinin kurulan dünyada görmüş olduğu samimiyet ve oluşturulan evrenin işleyişi, hissettirdiklerininin yapısal farklılıkları diyebilirim. Aynı zamanda, ekip içerisinde herkesin işine sahip çıkması kesinlikle izleyiciyi bağlayan bir etki olmuştur diye düşünüyorum. Bu görülebilecek bir şey değil ama yapılan işin kalitesini belirleyen en önemli faktörlerden bence.
“ALİ BİZDEN BİRİ”
Ali enerjisi yüksek, samimi ve en önemlisi ailesine çok düşkün biri. Belki de dizinin en güçlü karakterlerinden diyebiliriz. Peki sen Ali’yi tanımlamak istesen nasıl tanımlardın ve bir huyunu değiştirebilsen, hangi huyunu değiştirirdin?
Ali küçük yaşında büyümek zorunda kalmış biri. Babasının yokluğunda evin erkeği, arkadaşlarının yangını (abisi) olmuş biri. Babasından göremediği ve bilmediği o sevgiyi, o korumacılığını aslında sevdiklerine hissettiren ve gösteren biri. Ali bizden biri, hayatımızda olan biri bence o yüzden sevdik biz Ali'yi. İlk ben sevip sahiplendim Ali'yi sonra da izleyiciler sahiplenip devamını getirdi. Değiştirebileceğim huyu olarak ise kendi zinciri dışındaki kişilere kendisinin koyduğu sınırları diyebilirim. O konuda biraz daha rahat olabilir…
Peki kendini en yakın hissettiğin karakter kim ve neden?
Kendime en yakın hissettiğim karakter annem. Çünkü, nasıl olsa ben annemin oğluyum :)
Çekerken çok etkinlendiğin, hiç unutamadığın bir sahne oldu mu?
Annemle beraber çektiğimiz, Vefa'nın sesini saatten duyduktan sonra "Ben hiç bir şey yapmadım, gittim sevgili yaptım" dediğim, odamda çektiğimiz sahne. Benim için her zaman yeri ayrı kalacaktır. Tıpkı, Emre Kınay ile oynadığımız mezarlık sahnesi gibi. Baktığımda çok güzel sahneler çekmişiz ve bunların gerçek olmasını sağlayan yönetmenim, ustalarım ve ekipteki herkese çok teşekkür ederim.
“SAHNE ÇEKMEDİĞİM ZAMAN ÇOK SIKILIYORUM”
Set ortamınız hayli eğlenceli duruyor. Klasik bir set gününü anlatmanı istesek? Birbirinizle şakalaşmalarınız çok oluyor mu?
Herkesin işine yapmaya odaklı olduğu bir setteyiz. Bunun yanı sıra gerçekten de hareketli ve enerjik bir sete ve ekibe sahibiz. Ben her gün sete geldiğimde ilk önce herkesle merhabalaşırım sonrasında eşyalarımı yerleştirir hazırlığa gider, hazır hale geldikten sonra da setin hazır olmasını beklerim. Sahne çekmediğim zaman çok sıkılıyorum. Beklemek en sevmediğim şey tabii uykum yoksa :)
“HER SAHNE ASLINDA BİRER DERS BENİM İÇİN”
Emre Kınay, Tayanç Ayaydın ve Dolunay Soysert gibi kariyerini oyunculuğa adamış çok değerli isimlerle bir arada çalışıyorsun. Nasıl bir deneyim oluyor bu senin için, biraz bahsedebilir misin?
Kariyerini oyunculuğa adamış oyuncularla aynı sahnede bulunmak çok değerli benim için ve tabii paha biçilmez bir tecrübe, okul gibi geliyor bana bazen onlarla oynadığım sahneler. Her sahne aslında birer ders benim için. Sahne içi, sahne dışı farketmeksizin usta oyuncularımızla vakit geçirmeye özen gösteriyorum. Kadim Yaşar ile Bursa'dan bir hukukumuz da var. Tayanç hocam ve Emre hocam gibi ben de Mimar Sinan'lıyım yani aslında onlar benim üstadlarım. Dolunay Soysert benim bu sektördeki annem oldu gerçekten. Bir oğul gibi kabullendi beni, ben de onu gururlandırmak için elimden geleni yapıyorum. Nebil Sayın hocamla çok fazla vakit geçiremiyoruz ama sette bulunduğu zaman anlattıklarını dinlemek ayrı bir keyif veriyor. Usta oyuncularımız harici Ulvi Kahyaoğlu ve Oğulcan Arman Uslu set içindeki abilerim ve yaş gereği bana daha yakın oldukları için duygusal anlamda yaşadıklarımı nasıl doğru bir şekilde aktaracağımı da bana çok güzel anlatıyorlar. Bu genç yaşta çok büyük bir şans yakaladım ve alabildiğimi almam gerekiyor gibi hissediyorum.
“İLK FRAGMAN YAYINLANANA KADAR ALİ OLDUĞUMU KİMSEYE SÖYLEMEDİM”
Tozluyaka dizisinin ilk bölümünden itibaren oyunculuğunla dikkatleri üzerine topladın. Nasıl hazırlanmıştın bu diziye?
Tozluyaka'ya hazırlanışım aslında çok hızlı gerçekleşti. Mimar Sinan Üniversitesi'nde Lisans 1 öğrencisi olarak çok çalışıyordum. Üst sınıfların ışıklarını dekorlarını ve yan işlerini yapıyor, gittikleri turnelerde ben de eşlik ediyordum. Adana'daki turneden döndük, 2 hafta içerisinde Antalya'ya gideceğiz ve ben bu süreçte derslere katılımımı ve okul içindeki provaları aksatmadan çalıştığım sırada, NTC Medya Ailesi’ne dahil oldum. Sonra 4'lü mahalle ekibiyle bir çalışma sürecimiz oldu. Mahallede olacak sahneler ve aramızdaki iletişimin sıcaklığını, samimiyetini verebilmek için çalıştık. Mutluyuz, her şey çok yolunda gitti. Bunlar olurken de Ali olduğumu Antalya'daki turnede öğrendim ve ilk fragman yayınlanana kadar kimseye söylemedim.
Oyunculuğun fark edilince hayran kitlen de arttı :) Bu kadar kısa zamanda ün kazanmak nasıl geliyor sana? Zorlukları var mı?
Kazandığımız ün çok güzel ama bu hiçbir zaman elde etmek istediğim ana motivasyon kaynağı olmadı. İsteğim gerçek anlamda izleyici tarafından takdir edilebilecek bir oyuncu olmak. O yüzden bu şöhret meselesi aslında o noktaya çıkabilmek için birer basamak ve beni destekleyenler ve kısa zamanda bana sevgilerini hissettiren insanlar tarafından bana açılan bir kapı ve şans gözüyle bakıyorum. Mesleğimizin getirisi olan bu şöhrete bazı konularda altını doldurmadan tutunmak insanı bulunduğu konumdan ve hayattan düşürür.
“İNSANIN SEVENİ, İNSANIN KENDİSİNE BENZİYOR”
Şimdiye kadar bir takipçinden aldığın en ilginç mesajı bizimle paylaşır mısın?
Şu ana kadar beni çok şaşırtan, ilginç karşıladığım bir mesaj almadım ama şunu farkettim ve diğer kişilerden tecrübe ettim: İnsanın seveni insanın kendisine benziyor :)
Tiyatro okumak hep hayalin miydi? Deneyimlediğin kadarıyla oyunculuk sana ne hissettiriyor? Gelecek hayallerinde oyunculukla ilgili başarmak istediğin neler var?
Tiyatro okumak ilk başlarda hedeflerim içinde değildi. İyi giden bir futbol kariyerim vardı ve lise döneminde hayatıma şans eseri giren tiyatro, futbolu geri planda bıraktı ve yolumu, bakış açımı değiştirdi. Değişen yoldan da çok memnunum. Yürüdüğüm yolu seviyorum. Şu ana kadar deneyimlediğim oyunculuk serüveni de hissettirdikleri bakımdan da şunları söyleyebilirim: Başka bir karakteri taşımak büyük bir ego savaşı ama aradaki dengeyi sağlayabilmek de aynı zamanda çok heyecan verici ama bazı zamanlarda da stresli bir iş olabiliyor. Gelecek hayallerimi çok açmak istemiyorum, zamanı gelince yaparım. Tek yapmak istediğim çok çalışmak ve her geçen gün üstüne koymak.
“HAYAL KURMAYI ÇOK SEVİYORUM”
Ali, konsere gitmeyi, bilgisayarda oyun oynamayı ve müzik dinlemeyi çok seviyor. Peki Kaan neler yapmaktan hoşlanır?
Kaan Mirac hayal kurmayı çok sever, sırf bunun için haddinden fazla uyuduğu olmuştur :) Onun harici dostlarıyla vakit geçirmeyi ve dostlarıyla kurduğu hayalleri gerçekleştirmeyi çok sever. Animasyon izlemeyi, tatlı yemeği, spor yapmayı, harekete geçmeyi ve durmamayı çok sever. Kısacası 6 yaşındaki bir çocuk gibi dolanır etrafta ama bazı zamanlarda da 60 yaşındaki amcalar gibi oturur, düşünür, yazar kendi hakkında, daha iyi nasıl yapabilirim diye…
Ailede birçok polis olmasına rağmen, sen başka bir yol seçtin kendine. Peki ailen seni bu oyunculuk yolculuğunda destekledi mi? Seni ekranda görünce nasıl tepkiler verdiler?
Ailem hayatımın her noktasında beni destekledi. Tek atıştığımız nokta benim aslında aldığım kararların hayatta bir garantisi olmaması ve akademik olarak bir yol izlemek istememem oldu. Ya spor ya sanat diyordum, benim yolum bu diyordum ama onlar akademi tarafı da iyi olsun diye tutturuyorlardı. Sonuçta risk alıp, kazanan ben oldum. Sonunda kazandığım okulu ve yapmış olduklarımı görünce benimle gurur duydular. Annemle babamın benle gurur duyması da beni mest etti tabii. Şimdi daha iyi hedefler için daha fazla çalışmaya başladım bile…
Bursa’ya gidip, gelebiliyor musun yanlarına?
Çok nadir gidebiliyorum. Her gün çalışıyorum.
Birkaç hafta önce doğum gününü kutladın. Biz de nice sağlıklı ve mutlu yıllar diliyoruz :) Nasıl geçti doğum günü?
Şu ana kadar kutladığım en değerli doğum günümdü. Set ekibimiz tüm samimiyetleriyle kutladılar. Hepsine çok teşekkür ediyorum. İyi ki varlar…