Hayatımın Şansı dizisi bu akşam 6. bölümüyle ekrana gelmeye hazırlanıyor. Git gide heyecanın tırmandığı bu dizinin senaryosu sizi de her hafta şaşırtıyor mu? Sürpriz gelişmelerle karşılaştığınız oluyor mu?

Projenin ön çalışma aşamasında, gerek yazarla gerek yönetmenle karşılıklı oturup hem karakter hem de hikayenin gidişatı anlamında çokça çalışılıp konuşulduğu için, birçok şey oyuncu için sürpriz olmaz aslında. Bununla beraber; hikaye devam ederken açılan yan hikayeler kendi içinde dallanıp budaklanır ve oradan enterasan, şaşırtıcı, sürpriz gelişmeler çıkar. Benim oyuncu olarak en sevdiğim gelişmeler de onlardır…

”BENİ KARAKTERİMLE İLGİLİ VURAN EN ÖNEMLİ NOKTALARDAN BİRİ SÜRDÜRDÜĞÜ İKİLİ HAYATI”

Siz dizide Mazhar Çıracı karakterine hayat veriyorsunuz. Kendisi mafya aleminin basamaklarını en alttan başlayarak en tepeye çıkmış bir isim olsa da, herkese bir iş adamı profili çizmeye çalışıyor. Siz nasıl tanımlarsınız karakterinizi?

Yazarımız Baran Sıtkı’yla Mazhar Çıracı’yı ilk konuştuğumuz zaman, beni vuran en önemli noktalardan biri; sürdürdüğü ikili hayattı… Bir yandan sosyokültürel ve ekonomik olarak bu kadar rafine bir hayat sürerken, diğer yandan sokağın en karanlık tarafını bilen, en alttan gelmiş ve istediği zaman ikisinin de izlerini silebilecek kadar maharetli bir karakter… 

Zekası, soğukkanlılığı ve hayattaki bu oyunculuk becerisi, onu sadece iş hayatında ve mafya kısmında değil, kendi evinde bile tahmin edilemez çok yönlü bir karaktere dönüştürüyor. Bütün bunlar bir araya geldiğindeyse; tahmin edilebilir bir ‘kötü karakter’ olmaktan çıkıp, boyutlu yaşayan canlı kanlı bir insana dönüyor hikayenin içinde…

Mazhar Çıracı’nın Merve ile dışarıdan göründüğü kadarıyla iyi giden bir evliliği var ancak Mazhar, Rüzgar ve Mervenin oğulları olan Denizi de kendi oğlu gibi görüyor ve himayesi altına almaya çalışıyor. Hatta soyadını bile değiştirmeye çalışıyor :) Mazhar ve Rüzgar’ın ilerleyen bölümlerde karşı karşı gelmelerini izleyecek miyiz?

Görmeye başladık bile… Ama zamanla daha çok ve daha keskin bir biçimde bir araya gelecekler… Rüzgar ve Mazhar arasındaki tek bağ aslında Deniz ve Merve değil… Küçük bir spoiler vermiş olayım :)

”BUGÜNE KADAR HEP İSTEDİĞİM VE İÇİME SİNEN PROJELERİN İÇİNDE OLDUM”

Yıllardan bu yana birçok başarılı yapımda yer aldınız. Sizin için unutulmaz olan dizi veya film hangisi? Geriye dönebilseniz, bir daha hangi karakteri canlandırmak isterdiniz?

Bu konuda şanslı oyunculardan biriyim. Bugüne kadar hep istediğim ve içime sinen projelerin içinde oldum. Oyuncu için bu seçebilme şansının çok kıymetli olduğunu düşünürüm hep… Spesifik olarak oynamak istediğim bir rol yok. Derdi, anlatacak hikayesi ve sözü olan senaryoların içinde, derinlikli karakterle varolabilmek yeterince tatmin edici benim için…

”ROL TERCİHİ YAPARKEN BİRBİRİNDEN FİZİKSEL VE KARAKTER OLARAK FARKLI OLMASINA DİKKAT EDERİM”

Sizi tabii her zaman değil ancak genelde daha sert rollerde izliyoruz. Bu gibi rolleri bilerek mi tercih ediyorsunuz?

Böyle bir algı var evet… Ama içinde olduğum projeleri arka arkaya koyduğunuz zaman aslında öyle olmadığını görmek mümkün. Ben tercih yaparken hep birbirinden hem fiziksel hem de karakter olarak farklı karakterler olmasına dikkat ederim. ”Karadayı”dan sonra ”Cesur ve Güzel” tamamen birbirine iki zıt karakterdi her şeyi ile. Ya da ”Çukur"dan sonra oynadığım ”Şampiyon” dizisi için de aynı şeyi söyleyebiliriz… Bence keskin karakterler daha çok iz bırakıp akılda kalıyor, sebebi bu…

Rol seçerken bir kırmızı çizginiz veya çizgileriniz var mı?

Bir projenin başarılı olması için bence; Hikaye, karakter, yönetmen, yapım ve tabii ki oyuncu kadrosu çok önemli… Eğer bunlar tamamsa gerisi kendiliğinden gelir. Ben seçim yaparken bunlara çok önem vermeye çalışırım.

”ORTA DOĞULU BİR JOKER CANLANDIRMAK İSTİYORUM”

Peki bambaşka bir role hayat vermek ister miydiniz?

Bu konuda hakikaten şanslıyım. Kafes dövüşçüsü de oynadım, kılıbık bir koca da. Gözü kara bir Bizanslı komutan da oynadım, doğulu bir ağanın oğlunu da… Ama hayal ettiğim bir karakter var… Orta Doğu’lu bir joker… Nefis olur bence…

Oyunculuk hayatınızın size kattığı/sizden aldığı bir olumlu, bir olumsuz şey sorsak?

İnsan… insanı anlamak.

”BU HAFTA KARDEŞİMLE BİR ÇEKİMİMİZİ TAMAMLADIK”

Kız kardeşinizle senaryolar üzerinde çalıştığınızı biliyoruz. Yakında hayranlarınıza bir müjdeniz olur mu?

Var… Kız kardeşimle (Elif Avcı) tam da bu hafta bir çekimimizi tamamladık. Onun montajını yapmaya başladık, sanırım kısa süre içinde biter ve kendi yolculuğuna başlar… 

Sosyal medya ile mesafeli bir ilişkiniz var gibi görünüyor. Peki gelen eleştirilere kulak verir misiniz? Takipçilerinizle nasıl bir ilişkiniz var?

Sosyal medyada çok fazla aktif değilim aslında, daha çok bakmayı, izlemeyi seviyorum. Eleştirilere elimden geldiği kadar dikkat etmeye çalışıyorum… Özellikle yapıcı olanlar için…

Diyarbakır doğumlu birisi olarak, Diyarbakır’ın en sevdiğiniz özellikleri neler?

Bir sürü şey var… Yemekleri, doğası, insanları… Doğuda insanlar daha perdesizdir birbirine, sözünü sakınmaz  genel olarak. Bu durum benim çok hoşuma gidiyor. Politik doğruculuğun arkasına sığınmadan kurulan ilişkiler hem daha samimi, hem de daha sağlıklı olur…

”DİYARBAKIR’DAN CİĞER KEBABINI TATMADAN DÖNMEYİN”

Diyarbakıra gidenlere en çok neyi tavsiye edersiniz? :)

Tabii ki surlar muhakkak görülmeli. Yemeklerimiz çok iyidir. Ciğer kebabını tatmadan gelmeyin. Sur içinde mutlaka gezip hem eski yapıları hem de kiliseleri gezmenizi tavsiye ederim. Ama imkanınız varsa ilkbaharda gidin, yazın sıcaktan nefes almak bile zorlaşır… Hele ki; alışık olmayan biri için. 

Mutlaka gidip, görmem lazım dediğiniz bir ülke var mı? 2023 planınızda bu rota yer alıyor mu?

İskandinav ülkelerini çok merak ediyorum. Özellikle Kuzey ışıklarını :)