“DİZİNİN İÇİNDE OLMASAYDIM, DAHİL OLMAK İSTEDİĞİM BİR İŞ OLURDU”
İyilik geçtiğimiz hafta 9. bölümüyle ekrana geldi ve ilk sezonda heyecanı dinmediği gibi, bu sezonda da dinmeyecek, hatta daha da tırmanacağa benziyor. Sizin de dizinin senaryosunu ilk okuduğunuzda çok heyecanlandığınızı hatırlıyoruz. Çok dinamik, hiç durmayan bir hikayesi var. Böyle bir projede yer almak size ne hissettiriyor?
İçinde olmasaydım da kesinlikle ilgimi çeken, hatta dahil olmak istediğim bir iş olurdu... Yaptığınız işi gururla sunmak mükemmel bir his, çok şükür izleyici de memnun ve karşılığını alıyoruz...
Bundan önceki bölümlerde oyunculuğunuzla büyük beğeni topladınız. Bazı sahneleri adeta yaşıyorsunuz. Sahnelere nasıl hazırlanıyorsunuz?
Çok teşekkür ederim :) İlginç bir hikayeden bahsetmek istiyorum; Senaryoyu elime aldığım ilk gün Damla için iki şarkı seçmiştim. Sahnenin dinamiğine göre iki şarkıdan birini seçip, kendimi müzikle de dolduruyordum. Bunlardan biri Özgür'ün söylediği “Tutsak” şarkısıydı. Karaktere hazırlanırken belki yüzlerce kez dinledim hatta sette de açtık. Sonrasında bir baktım Özgür karşımda setteydi, Damla’nın terapistini canlandırıyordu. İnanılmaz güzel bir tesadüf oldu ve bu işin enerjisine daha da hayran kaldım diyebilirim.
Fotoğraf: Serhat Hayri
“DİZİYİ; KENDİMİ ÖLÇÜP, TARTMAK İÇİN İZLEME İHTİYACI DUYUYORUM”
Kendisini televizyonda izlemeyi seven oyunculardan mısınız? :)
Kalabalıkta izlemeyi pek sevmiyorum, ama günün sonunda nasıl bi iş çıktığını görmek ve kendimi her defasında ölçüp, tartmak için izleme ihtiyacı duyuyorum. Özellikle 'İyilik' için büyük bir heyecanım var. Sadece kendi sahnelerimi değil, işin bütününü merakla takip ediyorum, her cuma sette 'Haydiii diziye yetişelim” diye herkesi darlıyorum. :)
“İZLEYİCİ DAMLA’YI ÇOK SEVDİ”
Aslında dizide evli bir adamla ilişkiniz var. Bu kötü tepkiler almanıza sebep oldu mu yoksa oyunculuğunuza dair daha çok övgü mü geldi?
Ben başta çok tepki alır zannediyordum, yer yer de aldığı oluyor zaten ama ilginç bir şekilde izleyici Damla’yı çok sevdi. Bence bu karakterin gerçekten iyi yazılıyor olmasından kaynaklı ve ben de Damla’yı çok keyifle oynuyorum…
“DAMLA’YA KENDİ KIYMETİNİ BİLMESİNİ ÖNERİRDİM”
Siz oynadığınız Damla karakterini daha önce “hastalıklı” olarak tanımlamıştınız. Damla karşınıza geçse, ona neler söylemek isterdiniz?
Kendi kıymetini bilmesini önerirdim...
Başka bir röportajınızda oyunculuğun bir çocukluk hayaliniz olduğundan bahsetmişsiniz. Peki ilk oyunculuk teklifinizi hatırlıyor musunuz? O zaman yaşadığınız hisleri bize anlatır mısınız?
Çok heyecanlıydım, kameranın karşısında titreyen minik bir kızdım...
Yaklaşık 4 ay önce önce Plüton'un Düş'üşü adlı kitabınızı yayınladınız. Bize biraz konusundan bahsedebilir misiniz?
Hastalıklı bir ressamın gözünden dünyayı ve aşkı izliyoruz kitapta aslında... Aşk, hayat, sanat, politika gibi kavramları da Vera ile tartıştığımız bir aşk öyküsü diyebiliriz...
“KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ ELİM HEP KALEME GİDERDİ”
Bundan sonra da yeni kitaplar çıkartmayı düşünüyor musunuz?
Hep yazardım, küçüklüğümden beri elim hep kaleme giderdi. Kendimi medite etme şeklim bu olsa gerek; bu hikayeye de bir kitap olacak diye başlamamıştım, kendiliğinden aktı ve bir yol buldu. Günün sonunda aileme ve birkaç arkadaşıma okuttuğumda onların da ısrarı üzerine yayınevleriyle görüşmeye başladım. Yine yazmaya devam edeceğim tabii ki ama ilerisi için kafamda net bir şey yok.
Fotoğraf: Serhat Hayri
“TATİLDEN İŞİMİ ÖZLEYEREK DÖNDÜM”
İyilik sezon finali yaptıktan sonra, dinlenme fırsatı bulabildiniz, tatil fotoğraflarınızı beğeniyle takip ettik. :) Neler yaptınız, kendinizi dinlenmiş hissediyor musunuz?
Çok güzel bir tatili geride bıraktım; ailemle, arkadaşlarımla, kendimle çok güzel vakit geçirdim. Günün sonunda da işimi özleyerek tatilden döndüm diyebilirim. :)