NAZLI’DAN BANA KALAN EN ŞÜKRAN DUYDUĞUM ÖZELLİĞİ EMPATİSİ...

Sizi izleyicinin kalbinde taht kuran Mucize Doktor” dizisinde uzun bir süre boyunca izleme fırsatını yakaladık, şimdi ise NOWun yepyeni dizisi Elbet Bir Gün”de izleme fırsatını elde ediyoruz. Nazlı’dan size arta kalanlar neler? Özlüyor musunuz Mucize Doktor ailesini?

Mucize Doktor her şeyiyle çok özel bir projeydi. Senaryosu, ekibi, seyirciyle olan ilişkisi, seyircilerimiz ve bizim icin duygusal etkileri, seyircilerin geri dönüşleri… Şimdiye kadar Türk TV dizilerinde pek karşılaşmadığımız cinstendi. Elbette öyle bi projenin parçası olmak hem oyuncu olarak hem bir birey olarak bana çok katkı sağladı. Nazlı, benim içimde uyandırdığı her türlü hissi seyircide de uyandırması açısından kıymetlim benim, ondan çok şey öğrendim. Sanırım ondan bana kalan ve en şükran duyduğum özelliği empatisi. Ve evet, şimdi Elbet Bir Gün’le yine NOW’tayım...

İZLEYİCİLERİMİZ AYIRDIKLARI VAKTİN KARŞILIĞINI FAZLASIYLA ALACAKLAR!

Elbet Bir Gün” gizem dolu bir hikaye… Neler bekliyor izleyiciyi? Siz bu diziyi izleyiciye neden tavsiye edersiniz?

Elbet Bir Gün incelikle yazılmış, dramatik alt yapısı çok kuvvetli, hikayesi çok dişi olan bir proje. Gerçekten de gizem dolu ve ben bu yanına bayılıyorum. Geçmiş ve günümüz arasında karakterlerin ikilemleri, duygu değişimleri, bambaşka iki hayat arasında sıkışmışlıkları, bazen çaresizlikleri, bazen meydan okumaları… O kadar çok renk var ki.. Tam da bu yüzden seyircimize tavsiye ediyorum güzel işimizi. Ayırdıkları değerli vaktin karşılığını fazlasıyla alacakları, heyecanla takip edecekleri bir dizi. Biraz hop oturup hop kalkacakları uyarısını da yapayım!

Size bu dizi için teklif geldiğinde, teklifi kabul etmenizdeki en önemli neden ne oldu?

Beni cezbeden ilk neden kuşkusuz çok güçlü iki kadın karakter oldu. Birbirlerinden çok ayrı dünyalar kurmuş iki kız kardeş. Ortak geçmişlerinden kaçıp, kaderlerine meydan okumuş iki kadın. Üstelik geçmişleriyle karşı karşıya kaldıklarında küçük bir sarsıntı yaşayıp, hemen ayakları üzerine doğrulabilen kadınlar…

FERİDE, OYUNCU OLARAK BOL BOL BESLENDİĞİM BİR KARAKTER...

Dizide Feride karakterine hayat veriyorsunuz. Feride nasıl biri?

Hem Feride hem Gizem... Böyle söylüyorum çünkü sadece bir isim değişikliği değil, aynı zamanda az önce de söylediğim gibi kader ve kişilik değişikliği yaşıyor benim karakterim. Bir oyuncu olarak bol bol beslendiğim bi karakter Feride. Çalışkan, vicdanlı, çok güçlü, aşık, sağlam adımlar atan, koruyan kollayan, vefalı ama bazen acımasız da olabilen ve ne olursa olsun umut dolu bir kadın…

Karakterinize nasıl hazırlandınız? Zorlandığınız sahneler oluyor mu?

Gizem için hazırlanırken aslında kendi çocukluğuma dönüp bir baktım. Nasıldı hayatım, şimdi nasıl, insan büyüdükçe ne gibi değişimler yaşıyor, ben Gizem icin neler alabilirim oralardan diye… Bunun dışında her karakter hazırlığı icin yaptığım belirli çalışmalarım var; ses, beden çalışmaları gibi.

Feridenin ablasıyla olan ilişkisi hikayenin odak noktasında. Bize biraz bu iki kız kardeşten bahseder misiniz?

Az önce de bahsettiğim gibi bu iki kız kardeş bambaşka birer hayat kurup kendi düzenlerinde devam ederken ortak noktaları olan geçmiş sayesinde birbirlerini tekrar buluyorlar. Fakat yıllar içinde kırgınlıkları, öfkeleri, özlemleri içlerinde büyümüş oluyor elbette. Üstelik Nesime, Feride’yi minicik bir kız çocuğuyken bırakıyor ve bir anda hayatını düzene sokmus başarılı bir genç kadın olarak görüyor, Feride de Nesime‘yi yepyeni bir aile kurmuş, yaşam mücadelesi veren bi anne olarak. Birbirlerini kabullenmeleri bir dert, geçmişin başlarına açtığı belayla uğraşmaları apayrı bir dert. Ama bu ikili her şeyin üstesinden gelir ben size söyleyeyim...

SÜREKLİ GÖZ ÖNÜNDE OLMANIN EN BÜYÜK ZORLUĞU, O KALABALIĞIN İLÜZYONUNA KAPILMA RİSKİDİR!

Sosyal medyada 1.8 milyon takipçiniz var, her paylaşımınız yüz binlerce insana ulaşıyor. Size göre tanınan biri olmanın zor ve keyifli yanları neler?

Böyle dillendirince ürkünç geliyormuş... Sürekli göz önünde olmanın en büyük zorluğu o kalabalığın ilüzyonuna kapılma riski bence. Evet milyonlar sizi tanıyor ve çok güzel destek oluyorlar ama bir avuç insanız özel yaşamımızda. Bunu unutmamak gerekiyor sanırım. Her şeye rağmen yaptığınız işin sizin hiç tanımadığınız muhtemelen de tanımayamayacağınız onca insan tarafından beğenilmesi, takip edilmesi, olumlu ya da olumsuz eleştirilmesi tarifsiz bir keyif…

Instagramda arkadaşınız Hayal Köseoğlu ile paylaştığınız Reelsler çok konuşuldu. Devamı gelecek mi? 

Hayal‘le aynı setteyken buna bolca vaktimiz oluyordu tabii. Şimdilerde ilimizin de setleri elverdiğince görüşüyoruz. O zaman diliminde de hasret gideriyoruz sadece. Ama fırsat bulduğumuz boşluklarda yaparız tabii, neden olmasın... İkimiz de inanılmaz eğleniyorduk!

BEN KÜÇÜK ŞEHİR İNSANIYIM...

Foçadan sonra Eskişehir… Eskişehirden sonra İstanbul. Her seferinde daha büyük şehirlere yerleşmişsiniz. İstanbula geldiğiniz zamanlarda en zorlandığınız şeyler nelerdi?

İstanbul‘da hala zorlanıyorum desem? Küçük şehir insanı olmak başka bir şey, öyle kolay kolay büyük şehre adapte olunamıyor maalesef. O sıcaklık, her bir köşesini, her insanını tanıyormuş hissi insana büyük şehirde bulunamayacak bir güven veriyor. İlk zamanlarım kadar ürkünç bulmuyorum elbette ama yine de ben küçük şehir insanıyım...

Hayatınızın en büyük dönüm noktası nedir?

Tek bir şey söyleyemem bunun için. Hayatımızdaki evreler o kadar çok ki… Kimisini üzerinden çok zaman geçtikten sonra fark ediyoruz. Ama ilk aklıma gelenler üniversite hayatına geçişim, anneannemi kaybedişim, oyunculuk yapmaya yani tanınmaya başladığım ilk zamanlar…

"Sahnede nefes alan oyunculardanım” demişsiniz bir röportajınızda. Tiyatro oyununuz Bir Alaturka Hikayet: Raif ile Letafet“ için gelen geri dönüşlerden memnun musunuz? Oyunu sahnelemeye devam edecek misiniz?

Öncelikle röportajınızda benim biricik tiyatro oyunuma yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Benim için apayrı bi değeri var çünkü ilk oyunum. Sahnede nefes alıyorum evet; tiyatro ya da set ama sahne benim hayatımın kalbi görevinde. Oyunumuz seyirci tarafından cok beğenildi ve çok talep gördü ancak pandemi dolayısıyla uzun bir ara vermiştik biliyorsunuz. Yeni sezon içinse bir karar almadık henüz.

Elbet Bir Gün’ün yanı sıra yakında size göreceğimiz başka projeler var mı?

TV dizisi yapıyorsanız o sezon başka projelere pek yer kalmıyor tabii… Lakin küçük sürprizlerim olacak, size şimdilik bu kadarını söyleyebilirim. :)