“İNSANLARIN İLGİSİNİ ÇEKEBİLMİŞ BİR İŞ HALİNE GELDİK”

Evlilik Hakkında Her Şey dizisi çok başarılı bir grafik çiziyor. Dizi ve karakteriniz özelinde nasıl geri dönüşler aldınız şimdiye kadar?

Diziden de karakterden de gayet olumlu dönüşler aldım. İnsanların ilgisini çekebilmiş bir iş haline geldik. Kaldı ki reytingimiz bunu doğruluyor. Daha önce oynadığım karakterlere yapısal olarak benzemeyen biri Yıldırım ama etraftan aldığım bildirimler insanların sevdiği yönünde.

“SEVİP DE KAVUŞAMAYAN BİRİNİ OYNAMAK SIKÇA DENK GELDİ”

Dizide canlandırdığınız Yıldırım karakteri üniversite yıllarından bu yana Azra’ya karşı hala bir şeyler hissediyor. Bu tek taraflı aşk takipçileriniz tarafından destekleniyor mu?

Henüz tek taraflı olan bu aşka, önceki işlerime aşina olan izleyiciler alışıktır sanırım, sevip te kavuşamayan birini oynamak sıkça denk geldi…

Yıldırım’ın o dönemlerde Azra’nın duygularına karşılık vermemesi üzerine, İstanbul’u terk ediyor ve yurt dışında iyi bir kariyer yaptıktan sonra şaşırtıcı bir şekilde İstanbul’a dönmeye karar veriyor. İstanbul’a gelişinin ardında da yatan bir sır var. İzleyici bu sırrı ne zaman öğrenecek? Size göre diziye ne gibi bir yön verecek bu sır?

Bu sırrın ne zaman ve nasıl ortaya çıkacağını inanın bilmiyorum ama Yıldırım’ın daha iyi anlaşılmasına yol açacağı kesin. Diziye nasıl bir yön verir kısmını da inanın ben de bilmiyorum...

Çekimler başladığından bu yana Yıldırım ile nasıl bir ilişki kurdunuz?

Yıldırım bir beyefendi, ince ruhlu, çoğunlukla tepkilerini duygusal davranmadan akılcı bir şekilde dile getiren bir insan. Bütün bu sebeplerden ötürü anlaşmakta hiç zorlanmıyoruz. Kendisi kibar ve en az kendi kadar karşısındakini düşünen biri…

“BİR İNSANIN 17 YIL HİÇ GÖRMEDİĞİ BİRİNİN YARATTIĞI İMGESİNE AŞIK KALMASI ENTERESAN GELDİ”

“İçime sinmeyen bir işi kabul etmiyorum” demiştiniz bir başka röportajınızda. Yıldırım sizi nasıl ikna etti? 

Enteresan geldi bir insanın 17 yıl boyunca hiç görmediği, konuşmadığı birinin yarattığı imgesine aşık kalması. Aslında bence ağır bir yük ve travmatik bir durum. Ama zaten oynaması zevkli olanlar en sıra dışı olanlar genelde...

Sevgiliniz Pınar Deniz de Evlilik Hakkında Her Şey izliyor mu? 

İzliyor, tıpkı benim Yargı’yı izlediğim gibi... 

“POZİTİF ENERJİYİ ALIP VERMEYİ SEVERİM”

Setteki halinizi nasıl tarif edersiniz?

Enerjim yüksektir sette, duygusal açıdan ağır bir sahne yoksa insanlarla şakalaşırım. İstisnasız herkesle diyaloğum vardır, pozitif enerjiyi alıp vermeyi severim.

Üniversite yıllarında modellik yaptığınızı biliyoruz. Arjantin’de attan düşüp sağ el bileğinizi kırdığınızı da… Hala o alanda çalışmayı ister miydiniz yoksa kariyerinizin oyunculuğa sapmasından memnun musunuz?

Çok şükür çok mutluyum halimden, modellik belli bir yaştan sonra çok verimli bir şekilde yapılabilecek bir meslek değil bana göre. Oyunculuğu çok seviyorum. Üzerine okuyup genleşmeye çalışıyorum. Her rol başka bir hayat, başka bir akış… Umarım yaşadığım sürece yapmaya devam edebilirim.

“4 YAŞIMDAYKEN GÖBEĞİME KUDUZ AŞILARI VURULDU”

Dünya tatlısı bir köpeğiniz ve kediniz var. Hayvanseverliğiniz çocukluktan mı?

Kesinlikle çocukluktan, hatta dört yaşımdayken göbeğime sayısını hatırlamadığım kuduz aşıları vurulmuştu. Gittiğim her yerde eğer varsa mutlaka hayvanlarla iletişime geçerim…

Hayvanlarla ilgili yapılan çalışmalar konusunda ne düşünüyorsunuz? Toplumu bilinçlendirmek için yapılanlar size yeterli geliyor mu?

Yanılmıyorsam geçtiğimiz temmuz ayında bu konuyla ilgili bir yasa tasarısı onaylanmış, hapis cezaları var bu tasarıda. Umarım caydırıcı olur bazı kalpsizler için. Bilinçlendirmeye gelecek olursak, kötü biri ne kadar bilinçlenebilir bilmiyorum, çok üzücü videolar gördüm, biri yürürken zavallı bir kediye tekme atıp yürümeye devam ediyor. Böyle biri nasıl bilinçlenir, inanın hayal edemiyorum. Diğer taraftan da bizim insanımız merhametli ve hayvansever. Hemen hemen her mahallede kediler ve köpekler hayvanseverler tarafından besleniyorlar… 

Daha önce verdiğiniz bir röportajınızda hayatınızdan bahsederken “Attan inip eşeğe bindim” demişsiniz. Hayatınızdaki bu dönemi nasıl tarif edersiniz? Neleri aldı, neleri götürdü?

Babamın rahatsızlığını betimleyen bir deyimdi o. Ekonomik sıkıntılar ve babamın rahatsızlığı ile hayat zorlaştı ama şimdi geriye bakınca evet babam hala felçli fakat çok şükür yürüyebiliyor, aklı başında ve hala başımızda. Olan oluyor hayatta, çare olmuyor bazen ama sonrasında geliştirdiğimiz bakış açısı bizi belirliyor…

Sosyal medyada bir şey paylaşmadan önce düşünür planlar mısınız yoksa genelde içinizden geldiği gibi mi hareket edersiniz?

İçimden geldiği gibi kullanıyorum... (bolca hayvanları) :)