“Derya olmak kalbimde bambaşka bir yer etti''

NOW ekranlarında yayınlanan “Oluversin Gari” film serisinde Derya karakterini canlandırıyorsunuz. Kendisi okumuş, kültürlü, aynı zamanda ulaşılması zor, keçi gibi inatçı ve sert bir kişiliğe sahip, kolay kolay kimseyi beğenmeyen Ege güzeli Derya’nın bu yanlarını canlandırmanın sizin için bir zorluğu oldu mu? Malum balık burcusunuz ve balık burcu kadınları genelde duygusal ve narin bir yapıya sahiptirler...

Derya şimdiye kadar oynadığım karakterler içinde dinamiği en yüksek olan karakter. Her karakteri bir giyme sureci var elbet. Fakat Derya’yla birbirimize hızlı alıştığımızı ve birbirimizi sevdiğimizi düşünüyorum. Derya olmak kalbimde bambaşka bir yer etti. Enerjisini, duruşunu çok seviyorum onun.

Seri, izleyicilerimizi heyecan ve merak dolu anların yanı sıra tıpkı Ege’nin güneşi gibi sıcacık ve samimi bir aşk hikayesi de barındırıyor… Sizce Derya’nın bu denli zor beğenen biri olmasının sebebi nedir? Üzülmekten, kırılmaktan ve incinmekten mi korkuyor? Yoksa sevgisine değer birisi ile daha önce karşılaşmış olmaması mı ön planda?

Bence kesinlikle kırılmaktan korkuyor. Kardeşinin rahatsızlığı kalbimi yeterince kırmış durumda. Hayatının da kalbinin de merkezinde Deniz var zaten. Haliyle sorumluluğu da fazla. Bütün bunların yanında yeni bir kalp kırıklığına yeri olmadığını düşündüğü için kolay kolay duvarlarını yıkmıyor…

“Kamera önü rahatlık tecrübe meselesi''

2019 yılında NOW ekranlarında yayınlanmış olan “Her Yerde Sen” dizisinde, hayat verdiğiniz “Ayda” karakterini canlandırırken sergilediğiniz samimi ve sempatik tavırlar ile o dönem izleyicilerimizin fazlasıyla beğenisini kazandınız. Kamera önünde nasıl bu kadar rahat ve doğal kalabiliyorsunuz? 

Böyle algılanıyorsa ne mutlu bana. Zira elbette çekindiğimiz ve tedirginlik duyduğumuz zamanlar oluyor. Birazcık da zaman, tecrübe meselesi sanırım kamera önü rahatlık. Güven meselesi. Bir ekip işi de aynı zamanda. Ne kadar huzurlu ve güvende hissediyorsanız sette, kendinizi o kadar kayıt anında ana bırakabiliyorsunuz…

Keşfetmeyi, doğayı ve denizi oldukça seviyorsunuz, başrol arkadaşınız Birand Tunca’da öyle… Set haricinde birlikte zaman geçirdiğiniz oluyor mu? Denize girme şansı buldunuz mu çekimlerden arta kalan zamanlarınızda?

Şahane bir ekip içinde bulunduğumu mutlulukla paylaşmak isterim. Şehir dışında çalıştığımız için birlikte yatıp birlikte kalkıyoruz aslında ama buna rağmen repo zamanlarımızda ayrı vakit geçirmeyi kollamıyoruz. Sadece Birand da değil, hep birlikte mini tatiller yapmaya çalışıyoruz…

Size çocukluğunuzdan bu yana her konuda destek olan bir aileniz var. Artık kendi ayaklarınız üstünde duruyor olsanız da hala onların desteğini aldığınız konular var mı?

Elbette. Annem de, babam da kafama bir şey takıldığında her zaman danışmayı ilk tercih ettiklerimdir. Şanslıyım ki her konuda danışıp konuşabildiğim bir ailem var.

“Bitmek bilmeyen bir öğrenme açlığım var''

Yeni şeyler keşfetmeyi ve öğrenmeyi seven biri olarak kişisel gelişiminizin devamlılığı için neler yapıyorsunuz? Başka bir röportajınızda müzik aleti çalmaya başladığınızı okumuştuk…

Evet, yeni şeyler öğrenmeyi çok seviyorum. Bitmek bilmeyen bir öğrenme açlığım olduğu için kendimi yeni uğraşlar içinde bulmam zor olmuyor. Uzun zamandır bir müzik aleti öğrenmeyi çok istiyordum. Pandemiyi bu anlamda fırsata çevirerek piyano ve yan flüt öğrenmeye başladım.

Hayatımızın bazı dönemlerinde motivasyonumuzu kaybettiğimiz zamanlar olabiliyor. Bunu sizin de yaşadığınızı varsayarsak, böylesi anlarda motivasyonunuzu geri kazanmak için neler yapıyorsunuz?

Sevgi her zaman elimden tutup ayağa kaldırır beni.  Böyle anlarımda genellikle ailemle ya da arkadaşlarımla dertleşiyor oluyorum.  Güzel müzik ve yemek de destekçilerimdir bu konuda..

“Gerçek bir Harry Potter hayranıyım''

Şu ana kadar izlediğiniz ve en çok beğendiğiniz yerli ve yabancı filmlerden sadece birinde oyuncu olarak yer alacak olsaydınız, bu hangisi olurdu? 

Çocukluğumdan beri gerçek bir Harry Potter hayranıyım. Düşünmeden ilk seçeceğim film bu olurdu…

Moda ile aranız nasıl? Son trendleri takip eder misiniz?

Günümüz teknolojisinde özel bir ilginiz olmasa da güncel olan herhangi bir şeyden habersiz olmak zor elbet. Fakat modayı takip etmek gibi özel bir cabam yok. Daha çok kendimi içinde rahat ve iyi hissettiğim şeyleri tercih ediyorum.

Gıda mühendisliğinden mezun olmuş biri olarak mutfak ile aranız nasıl? Yemek yapmayı sever misiniz? Daha çok sağlıklı gıdalar mı yoksa kolay hazırlanabilir ve tüketilebilir olmasından dolayı fast food ürünlerini mi tercih edersiniz? 

Mutfakla güzel bir ilişkim var. Özellikle pandemide daha da güçlendi bu durum. Fast food elbet hayatımın parçası ama hastalıkların yakamızı bırakmadığı bu dönemde özellikle sağlıklı beslenmeye dikkat ediyorum.