Savaşçı ailesine yeni katıldınız ve tam 6 bölümdür izleyici sizi “Astsubay Çavuş Savaş Çiğiltepe” olarak izliyor. Nasıl dahil oldunuz aileye, karakterle ilgili bilgi edindiğinizde neler düşünmüştünüz?

Savaşçı ailesine yapım şirketimizden gelen teklifle gittik ve ilk duyduğumda her projede olduğu gibi heyecanlanmıştım çünkü asker rolüne hayat vermek oyunculuk hayatımda hep olmasını istediğim bir şeydi.

“SAVAŞÇI DİZİSİ HAYATIMA ÇOK RENKLİ İNSANLAR KATTI”

Savaşçı dizisi sizin hayatınızda neleri değiştirdi?

Savaşçı dizisi hayatıma çok renkli, sıcak insanlar kattı. Gerek oyuncu arkadaşlarım olsun, gerek kamera arkasındaki ekip arkadaşlarımız olsun, yeni insanlar tanıdım ve askerliğin ne kadar zor olduğunu bir kez daha görmüş oldum.

“SAVAŞ’IN ÇOĞU ÖZELLİĞİNİ KENDİME BENZETİYORUM”

Savaş karakteri cesur, yetenekli, hedef odaklı. Hatta yeri geldiğinde çılgınlık yapabilecek kadar gözü kara bir asker. Haklı olduğuna inanıyorsa kesinlikle geri adım atmaz. Siz bu yönlerini kendinize de benzetiyor musunuz?

Savaş karakteri gerçekten cesur ve hedef odaklı bir karakter. Aslında bu tam beni anlatan bir durum çünkü hayatta insanın hedefleri olmalı ve ben de hedeflerinin, hayallerinin hep peşinden koşan biriyim. Ne olursa olsun hedefime ulaşmak için kendimi zorlarım ve sonunda başarıya ulaşmak için elimden gelenin en iyisini yaparım. Yani işin özü oynadığım Savaş karakterinin çoğu özelliğini kendime benzetiyorum diyebilirim.

Dizide Bektaş Subaşı’nın aksine sizin karakteriniz çok konuşuyor, hatta bu durum onun başını da sık sık derde sokuyor. Yeni Kılıç Timi’nin bu dengesini nasıl buluyorsunuz?

Savaşçı bir asker dizisi, hatta muadili olmayan, gerçeğe yakın olan tek proje ve bu sebepten dolayı karakterler aslında çok ciddi. Yine de her ortamda yaramaz, komik olan da bir tip vardır ya? İşte o Savaş ve Denge bu şekilde sağlanıyor diyebiliriz.

“SAVAŞÇI ADRENALİN DOLU BİR İŞ”

Küçüklüğünüzden beri extreme sporlara olan tutkunuzun farkındayız. Savaşçı için gelen oyuncu teklifini kabul etmenizde bunun da etkisi var mı?

Extreme sporlara merakım ve sevgim çok fazla dediğiniz gibi… Bu proje de adrenalin dolu bir iş. Her an, dağlarda çekilen her sahne yüksek performans gerektirdiği için çok sevdiğim bir iş. Bazen yorucu olabiliyor fakat işinizi severek yaptığınızda yorgunluk diye bir şey kalmıyor…

Motor sporlarında birçok dereceniz bulunuyor, Eskişehir’de sürüşlere devam edebiliyor musunuz?

Motor sporlarına dizi-film kısaca televizyon dünyasına girdiğimden beri hiç ağırlık veremedim. Normal sporlara nazaran sert tehlikeli bir spor ama çok özledim diyebilirim. Fırsatım da pek olamıyor yoğunluktan dolayı…

Motor kullanabilmek, babanızın buna ikna olabilmesi için kısa süre içerisinde tam 25 kilo vermişsiniz. “Bir şeyi çok istersem, sonuna kadar giderim” size uyan bir motto mu?

“Bir şeyi çok istersem, sonuna kadar giderim” mottosu resmen bana ait. Evet, geçmişte bu tarz yaşanmış hikayelerim de var. Hatta önceki cevaplarımda bahsettiğim gibi hedef odaklı bir insanım o yüzden yeter ki isteyeyim...

Son birkaç gündür Twitch üzerinden rol arkadaşınız Ekin Mert Daymaz ile sohbetler gerçekleştiriyorsunuz. Nereden çıktı bu fikir, nasıl geçiyor sohbetler ve aldığınız geri dönüşlerden memnun musunuz?

Twitch dünyasında çok yeniyim. Sosyal medya günümüz dünyasının çok önemli unsurlarından ve buna ayak uydurmak zorundayız. Teknoloji ile büyüdüğümüz için takipçilerimizle daha iyi bir iletişim kurabilmek adına da setten geri kalan zamanlarda canlı yayınlarımız oluyor ve güzel bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum. Şimdilik her şey çok güzel…

“KÖPEĞİMİ ÇOK ÖZLEDİM”

Bir köpeğiniz var: Jack. O nerede, kiminle kalıyor? Onu pandemi döneminde de görme fırsatı elde edebiliyor musunuz?

Jack’i yani köpeğimi çok ama çok özledim. O annemlerin yanında İstanbul’da. Biz malum Savaşçı ekibi olarak Eskişehir’de çekimlerimize devam ediyoruz. Yoğunluktan çok gidip gelemedim ama bir an önce ona kavuşmak istiyorum…

“HAYVANLARI SEVMEYEN İNSAN SEVEMEZ”

Hayvanlara çok düşkün olduğunuzu biliyoruz. Hatta atları da çok sevdiğinizi duyduk...

Hayvanları sevmeyen insan sevemez. Onlar da can, hele ki size ait bir hayvanınız varsa daha da fazla sevgi besliyorsunuz. Atları da çok seviyorum hatta Eskişehir Atlı Spor Kulübü’nde hocalarımla birlikte engel atlamak için binicilik eğitimi almaya başladım. Hem çok güzel bir spor, hem de gerçekten bütün yorgunluğum gidiyor, huzur buluyor insan.

“İLK FIRSATTA YURT DIŞINA GİTMEK İSTİYORUM”

Seyahatleri seviyorsunuz. Özellikle büyük bir Londra hayranısınız gibi görünüyor. İstanbul dışında yaşadınız mı hiç? Seyahatleri özlediniz mi?

Seyahat delisiyim. Seyahat etmeyi çok severim ve dünyanın birçok yerine gittim. Londra’da altı ay, Miami de bir sene yaşadım. Tabii pandemi çok engelledi bütün insanlığı ve bir an önce toparlanmasını diliyorum. İlk fırsatta yurt dışına gitmek istiyorum…

Modaya, dış görünüşe, stile büyük önem verdiğinizi biliyoruz. Hatta “Alışveriş yaparken rahatlıyorum” demişsiniz bir başka röportajınızda. Kendinize alışveriş yaparken genelde en çok ne alırsınız?

Modayı olabildiğince takip etmeye çalışıyorum. Alışveriş yapmayı çok severim ve alışveriş yaparken çok rahatlıyorum. Öyle aldığım spesifik bir şey olmuyor, çoğu zaman o an ne hoşuma giderse, onu alıyorum. Bu ayakkabı da olabilir, bir tişört te...