“ELA İNANMAK İSTEDİKLERİYLE HAREKET EDEN BİR KIZ”

 

 Sizi NOW’un yeni dizisi Masumiyet’te Ela karakteriyle izliyoruz. Ela, henüz 19 yaşında, liseyi yeni bitirmiş bir kız. Canlandırdığınız karakter için neler söylersiniz?

Ela gençliğinin baharında, en güzel yaşlarında… Enerjisi yüksek, hayat dolu, heyecanlı, hayalleri olan, deli dolu, gözü kara ve tam da bu yüzden 19 yaşın verdiği telaşla, mantığıyla değil, kalbiyle, gerçeklerle değil de inanmak istedikleriyle hareket eden bir kız.

 

 “OLAY GECESİ SAHNELERİNDE ÇOK ZORLANACAĞIMIZI DÜŞÜNMÜŞTÜM”

 Senaryoyu ilk okuduğunuzda en çok zorlanacağınızı tahmin ettiğiniz sahneler hangileriydi?

Olay gecesi sahnelerinde ve Ela’nın yol kenarına atıldığı sahnelerde zorlanacağımızı düşünmüştüm, malum hava şartları :) Fakat korktuğum kadar da zorlu geçmedi… Gerçekten çok profesyonel bir ekiple çalışıyoruz, en zorlu sahnelerimizin bile kolayca altından kalkıyoruz. Bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum.

 

“ELA’YA BİR GÜNLÜK TUTTUM”

 

İlk bölümdeki performansınız çok beğenildi. Sosyal medyada çok sayıda olumlu yorum aldınız. Nasıl hazırlandınız rolünüze?

Güzel yorumlar görmek elbette ki çok mutlu ediyor… Emeklerinizin karşılığını aldığınızı görmek başka bir motivasyonla, daha büyük bir hevesle çalışmamıza sebep oluyor. Çekimlere başlamadan önce yönetmenlerimizle ve diğer oyuncu arkadaşlarımla birlikte okuma provaları ve sahne provaları yaptık. Ben bu süre içerisinde bol bol yazdım, Ela’ya bir günlük tuttum. Her proje öncesinde çalıştığım hocamla birlikte Ela’yı konuştuk saatlerce, İlker’i, Bahar’ı, Ela’nın motivasyonunu…

 

 “ELA’YA ‘ANNEN ÇOK HAKLI’ DERDİM”

Ela çok aşık ve gerçekleri içten içe biliyor olsa da, aşkından vazgeçmek istemiyor. Ela’yla gerçek hayatta tanışmış olsanız, ona neler söylemek isterdiniz?

Ah Ela benim hüzünlü kekim... “Annen çok haklı” derdim.

 

Şu an 25 yaşındasınız. Ergenlik çağınıza geri dönebilseydiniz, neleri farklı yapardınız?

Ben pek sancılı bir ergenlik geçirmedim. Hatta nasıl geçtiğini bile anlamadım diyebilirim. Geri dönüp değiştirmek istediğim bir şey bulamıyorum, yalnızca belki adımlarımı daha temkinli ya da düşünerek atabilirdim.

 

Sette usta isimlerle beraber çalışıyorsunuz. Hülya Avşar, Mehmet Aslantuğ, Deniz Çakır… Böyle deneyimli oyuncularla aynı seti paylaşmak nasıl bir duygu?

Çok şanslı hissediyorum kendimi elbette... Kim hissetmez? Hep bir şeyler öğreniyorum onları izlerken… Bence en güzel ve en kıymetli yanı da bu.

 

“OLMAK İSTEDİĞİM YERDE YAPMAK İSTEDİĞİM ŞEYİ YAPIYORUM”

 

2011 yılından bu yana sizi ekranlarda görüyoruz. En büyük hayaliniz hep oyuncu olmak mıydı? Nasıl başladı oyunculuk hikayeniz?

Küçükken aslında böyle bir arzum yoktu, ben her şeyi olmak isterdim. Hayalperest bir çocuktum. Sanırım oyunculukta kendimi buldum, çünkü şimdi her şeyi olabildiğim bir mesleğim var, çok mutluyum, bu his tarifsiz… Olmak istediğim yerde yapmak istediğim şeyi yapıyorum. 

 

“HİSLİ BİR İNSANIM VE HİSLERİME GÜVENİRİM”

 

Geçmişteki hayallerinizden biri olan psikolog olma isteğiniz hala devam ediyor mu?

İnsanları dinlemeyi, anlamayı çok seviyorum. Hisli bir insanım ve güvenirim hislerime. İnsanı bilmek önemli. Gözlem yapmak, izlemek… Psikolog olma hayalim tabii ki çocuklukta kaldı ama oyunculukta psikoloji bilmek hiç değilse empat bir birey olabilmek çok önemli. Sanırım hayalimden bana geride kalan bu bilginin kıymeti.

 

 

Çalıştığınız setlerde en büyük motivasyon kaynağınız nedir?

Huzurlu bir çalışma ortamı ve çalışmaktan keyif aldığım arkadaşlarım.

 

“TAKİPÇİ SAYISININ OYUNCULUKTA KRİTER OLMAMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

 

Oyunculuktaki yeni kriterin takipçi sayıları olduğu, sosyal medya takipçi sayısının oyuncu seçimlerinde etkili olduğu tartışılıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Evet, böyle bir gerçek var sanırım. Dikkat edildiğini düşünüyorum, sosyal medya başka bir önem kazandı artık fakat seçimlerde bu kadar etkisi var mı onu bilemiyorum. Bunun başlı başına bir kriter

olmadığını ve olmaması gerektiğini düşünüyorum. 

 

“PANDEMİ KIYMET BİLMEYİ ÖĞRETTİ BANA”

 

Pandemi süreci nasıl geçti sizin için? Ailenizle beraber daha fazla vakit geçirme şansı buldunuz mu?

Pandemiyi ailemle birlikte geçirdim. Kendimi dinlediğim, dinlendiğim, bazen de sıkıldığım bir süreç oldu. Pek çok şeyi götürürken, kıymet bilmeyi öğretti bana.

 

Alışverişe çok düşkün olduğunuzu biliyoruz :) Son bir senede mağazalara ve AVM’lere gidemiyor olsak da, hepimiz internet alışverişlerine daldık. Siz internetten çok alışveriş yaptınız mı, neler aldınız pandemi döneminde?

Pandemide markete bile gitmediğim için, en çok satın aldığım şey mutfak erzakları oldu. Bir de pijama takımları :)

 

Sokak hayvanları konusunda duyarlı olduğunuzu biliyoruz. Her fırsatta takipçilerinize birer kap mama ile hayatlarının kurtulabileceğini hatırlatıyorsunuz. Baktığınız kedilerin en son her sabah sayıları artıyordu :) Kediler nasıl? Sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği bu süreçte okuyucularımıza sokak hayvanları konusunda ne gibi öneriler vermek istersiniz?

Bir sürü kedim var bahçemde, her sabah ilk işim onlara mama vermek oluyor. Çok zor değil kapımızın önüne bir kap su ve mama bırakmak. Ben kendimi iyi hissediyorum bunu yaptığımda, güne güzel başlıyorum, onların teşekkürünü gözlerinde görüyorum…