“GEÇEN 5 YIL NEHİR İÇİN ÇOK ZORDU”
Baraj’da sürprizlerin ardı arkası kesilmiyor :) Büyük bir zaman atlaması yaşandı, tüm karakterleri yıllar sonra hayatları değişmiş bir şekilde görüyoruz. Nehir karakteri için neler değişti, dizideki bu değişim sete nasıl yansıdı?
Nehir her şeyden önce bir anne oldu. Bu geçen 5 yıl aslında onun için çok zordu. Hem sevmediği bir adamla beraber, olmak istemediği bir yerdeydi… Hem de sevdiği adamdan olan çocuğu ile her gün içindeki sevgiyi daha çok büyüttü. Bu durum onu büyüttü, yeri geldi öfkelendirdi ama eski Nehir’den ufak parçalar dışında hiç bir şey bırakmadı.
“HER BÖLÜM BAŞKA BİR BOMBAYLA KARŞILAŞIYORUZ”
Nazım’ın intikam planları herkesin hayatını sarsacağa benziyor. Neler bekliyor izleyiciyi önümüzdeki bölümlerde?
Her bölüm başka bir bombayla karşılaşıyoruz. Söylersem spoiler olur ama herkesin sırası gelecek diyelim :)
Başka bir röportajınızda Nehir için “Bence Nazım ve Tarık ikilisiyle zaman geçirdikçe özüne dönecek ve parlamaya başlayacak.” demiştiniz. Nehir’in parlama zamanı geldi mi?
Nehir bence sadece aşkının ve oğlunun yanında parlıyor.
Başrolün sorumluluğunu hemen almak istemediğinizi, yavaş yavaş öğrenmeyi sevdiğinizi söylemiştiniz. Baraj bu açıdan size neler kattı?
Baraj bana çok geniş bir yelpaze sundu. En önemlisi de; Aynı projenin içinde bir sürü farklı karakter verdi. Hatta bazen Nehir bile başka karaktere bürünebiliyor. Bu açıdan çok fazla şey kattı diyebilirim.
Peki oyunculuğun size öğrettiği, size kattığı en büyük şey ne oldu?
Empati kurmak oldu öncelikle. Aynı zamanda da bir sürü insanın kimliğine girip onların hayatlarını yaşıyoruz. Bundan daha heyecanlı ve eğlenceli ne olabilir ki…
“HIZLI OLMAMIZ GEREKTİĞİ İÇİN HIZLI YEMEK YEMEYE BAŞLADIM”
Eskiden çay-kahve alışkanlığınız yokken şimdi set nedeniyle ikisini de tüketmeye başladığınızdan bahsetmiştiniz. Set ortamı nedeniyle edindiğiniz yeni alışkanlıklar oldu mu?
Kesinlikle hızlı yemek yemek. Yoğun tempoda, sahneleri ve bölümü güzel bir şekilde teslim etmek adına hızlı olmamız gerekebiliyor. Ben de bu sırada keyifçi bir insan olduğum için, hızlı yemek yiyip, kahve molası da yapmış oluyorum.
“KENDİMİ DOĞAYA BIRAKMAK İSTEDİM”
Karantina döneminde Yalova’ya yerleştiğinizi duyduk. Neden Yalova?
Ben Yalovalıyım, orada da çok çok sevdiğim bir arkadaşımın çiftliği var. Eve kapanmaktansa, kendimi doğaya bırakmak istedim.
“HİKAYELERİMİN BAZILARI İÇİMİ KIPIR KIPIR EDİYOR”
Aynı zamanda yazı yazmaya başladınız. Yazılarınızı günün birinde paylaşmayı düşünüyor musunuz? Bir kitap yayınlanır mı önümüzdeki süreçte?
Evet, hikayelerim var. Bazıları içimi kıpır kıpır ediyor bazıları da “Biraz daha zamanın var senin” diyor. Kitap mı olur, film mi olur, ne olur bilemem ama paylaşmayı düşünüyorum tabii ki.
“BANA DESTEK OLAN BÜYÜK BİR KİTLE VAR”
Sosyal medyada aktif olarak paylaşım yapıyorsunuz. Gelen yorumları takip etme şansınız oluyor mu, ne kadar etkileniyorsunuz gelen yorumlardan?
Aslında yorumlara çok bakamıyorum. Zamanım olduğunda da benim için uğraşan, bana destek olan büyük bir kitle var. Onların sayfalarına ya da mesajlarına bakıyorum.
“KÖPEĞİM LİNA’YA DOĞUMUNU BEN YAPTIRDIM”
Hayvanları çok seviyorsunuz, 2 tane de köpeğiniz var. Onları sahiplenme hikayenizi bize anlatabilir misiniz?
Lina, kız olan. 19 Mayıs’ta sahiplenmiştim onu. Çok ürkek, çok travmatik bir haldeydi. Şiddet görmüş. Sokakta yürürken bacaklarıma dolanan bir kızdı. Zamanla onu ruhsal olarak iyileştirmeye başladım. O da açılmaya, bana güvenmeye başlamıştı. Tam o sıra hamile kaldı. Altı tane bebeği oldu. Doğumu da ben yaptırdım hatta. Nasıl çocuklarına düşkün bir anneydi anlatamam… Su içmek için bile ayrılmadı yanlarından. Joe ise bu yavrulardan altıncı yani sonuncu olan. Tek siyah bebek bizim olan oldu. Çok tombik, çok iştahlıydı ve çok komikti. Onu bırakamadım. Joe, Lina’nın kendi öz güvenini geri kazanmasını sağlayan anahtar oldu. Artık oyun oynamaya başladı, havlamaya başladı, rahat hareket edebilmeye başladı. Oğlu annesinin ilacı oldu yani.
“BAKIMA GİDEN BİR İNSAN DEĞİLİM”
Son derece doğal birisiniz. Biran Damla’nın bakım önerilerini alabilir miyiz? :)
Ben çok fazla krem kullanan ya da bakıma giden bir insan değilim. Çoğunlukla da bitkisel ürünler kullanıyorum zaten. Yüzümü sürekli temizler, ardından rahatlamak için kremlerim. Onun dışında da çok makyaj yapmamaya, cildimi havasız bırakmamaya çalışırım.