“SETTE ÇOK EĞLENEREK ÇALIŞIYORUZ”

 

NOW’un “Son Yaz” dizisi izleyici tarafından çok beğenildi, özellikle sosyal medyada çok konuşuldu. Siz nasıl geri dönüşler aldınız şimdiye kadar diziyle alakalı?

Diziyle ilgili geri dönüşler bizim de dikkatimizi çekti. Kendi yaptığımız işi elbette biz de beğeniyoruz ama bu kadar beğeni alması beklentimizin de üstündeydi, özellikle yurt dışından gelen olumlu tepkiler bizi çok memnun etti. Umarım hikayeyi daha da iyi anlatarak geliştirmeye devam edeceğiz. Biz oyuncular sette uyum içinde ve çok eğlenerek çalışıyoruz, sanırım bu da ekstra bir enerji katıyor işe.

 

“HİKAYENİN KURGUSUNA HİZMET EDEN BİR KARAKTER ÇIKARMAYI ÖNEMSİYORUM”

 

Dizide canlandırdığınız Metin karakteri; sakin, rahat, eğlenceli, çok sosyal, keyfine düşkün, meraklı, ailesine düşkün, titiz, entelektüel, hoş sohbet, kibar, şanslı, sevgi dolu bir koca ve baba. Hangi yanlarınız ortak?

Oyuncu olarak karakterle ortak noktalarımı aramaktan ziyade hikayenin kurgusuna hizmet eden bir karakter çıkarmayı önemsiyorum ve öngörüyorum. Metin ve ben farklı hikayeleri yaşadığımız için farklı karakterleriz. Metin’in şanssızlığı; onu yansıtacak olan kişi benim :) Benim şansım da Metin’in çok iyi yazılmış bir karakter olması. Bu anlamda Metin’in hikayenin içindeki yerinden ve düğümleri çözecek bir karakter olmasından çok memnunum. Senaristlerimize çok güveniyorum. Umarım ben de layıkıyla karakteri canlandıracağım.

 

“UMARIM BİR GÜN HAYALİNİ KURDUĞUM YELKENLİ DÜNYA SEYAHATİNİ GERÇEKLEŞTİRİRİM”

 

Metin ile bir ortak özelliğiniz de denize olan sevginiz olsa gerek. Daha önce profesyonel yelken eğitimi aldınız, her fırsatta denize atıyorsunuz kendinizi :) Metin de tekne sahibi. Karakterin bu özelliği, sizden esinlenilerek sonradan mı eklendi, tesadüf mü?

Metin’le ikimizin denizi sevmesi tamamen tesadüf. Tabii ki bu tesadüfü olumlu anlamda da senaryoda kullanacağız. Metin çocukluğundan beri yelkenli ve denizle iç içe büyümüş bir İzmirli. Ben sonradan başladım yelkene ve denizin üstünde vakit geçirmeye. Kesintisiz her boş vaktimi yelkende geçirmeye çalışıyorum. Umarım bir gün hayalini kurduğum dünya seyahatini gerçekleştireceğim.

 

“ÇEŞME’DE OLMAK BİZE BÜYÜK BİR AVANTAJ SAĞLIYOR”

 

Yaklaşık 1 aydır Çeşme’de, settesiniz. Ege’ye olan sevginizi Bodrum’da yaşamanızdan biliyoruz. Gerçekten İstanbul’u özlemiyor musunuz? En çok neleri seviyorsunuz Ege sahillerinde?

Evet bir süre Bodrum’da yaşadım ve tam bir Ege aşığıyım. Havasını, suyunu, insanını çok seviyorum. Deniz ve mavi vatanın en etkileyici koyları karşısında hayranlık duymamak mümkün değil. Çeşme de çok özel bir yer, burada çalıştığımız için çok şanslıyız. Pandemi koşullarında İstanbul’da çalışmak çok zor, burada olmak bize büyük bir avantaj sağlıyor.


Başka bir röportajınızda “Sette oyuncudan alınır haber” demişsiniz. Bu aralar nasıl haberler geliyor? :) Set dedikodusu verir misiniz bize?

Evet, sette haberi ucuzdan almak gerekir. Ama henüz bu sette haber değeri olacak bir mesele olmadı. :) Hepimiz canla başla karakterlerimizi anlamaya çalışıyoruz. Diğer haberler için önümüzdeki sezonu beklemek gerekecek. :)

 

“ALİ ATAY’LA AYNI KONSERVATUARDAN MEZUNUZ”

 

Funda Eryiğit ile en son “Bir Başkadır” dizisinde de aynı seti paylaştınız. Sette daha önceden birlikte çalıştığınız kişilerle olmak daha rahat, daha keyifli oluyor mu?

Çok deneyimli bir kadro ile çalışıyoruz dolayısıyla uzun yılların içerisinde farklı işlerde birçok defa yan yana geldik. Ali’yle aynı konservatuardan mezunuz. Beraber çalışmaktan her zaman keyif aldığım, aynı işte olmaktan gurur duyduğum bir ekiple yan yanayım.

 

“KİTABIM MART AYINDA ÇIKACAK”


Tiyatro oyunu, dizi, öykü ve roman yazarlığı konusunda da çalışmalarınız var. Özellikle bu pandemi döneminde yazmaya daha çok vakit ayırma fırsatı yakaladınız mı? Yakın zamanda yeni bir kitabınızı okuyabilecek miyiz?

Evet, bu dönemde okumak ve yazmak adına çok fazla şey yaptım. Eğer bir aksilik olmazsa İnkilap yayınlarıyla anlaşmamız gereği “Sarhoşlar Yalan Söylemez İsmail’e” kitabım 2021’in Mart ayında çıkacak.
Böcek romanımın devamı olan “Kayıp” romanımın editoryal çalışmaları devam ediyor, 2022’de onu da yayınlamayı hayal ediyoruz.

 

2018’de yayınlanan ilk romanınız Böcek geçtiğimiz gün sizin seslendirmenizle “Yazarının Sesinden” etkinliğinde gösterildi. Nasıl geri dönüşler aldınız, memnun musunuz projenin aldığı yorumlardan?

Kamera önü ve arkası birbirinden farklı disiplinler olmasına rağmen ikisi de hikaye anlatıcılığından beslendiği için seyirciye ulaştığında aynı zevki verecektir. Ben her ikisini yaparken de büyük keyif alıyorum, umarım böyle çalışmaya devam edebilirim.

 

“EN BÜYÜK DESTEĞİM AİLEM”

 

Aslında Turizm ve Otelcilik mezunu olmanıza rağmen, gönlünüz hep tiyatrodan yana olmuş. Ailenizin kariyerinizin ilk zamanlardan bugüne size verdiği destekten bahsedebilir misiniz?


Turizm otelcilikten sonra konservatuar okurken ailemin hep desteğini gördüm. Onlar olmasaydı bu zorlu süreci başarıyla tamamlayamazdım. Hala en büyük desteğim ailem. Özellikle pandemi sürecinde onların da sağlığı için birbirimizi göremedik ve bu gerçekten çok zordu. Umarım ailemizden ve sevdiklerimizden hiçbir zaman ayrı kalmadığımız bir yıl yaşarız. Onların desteği olmadan hayat son derece sıkıcı.