Zümrüdüanka dizisi NOW’taki ekran yolculuğuna 2. sezonuyla devam ediyor. İlk bölümden bu yana #ZümSer çifti olarak büyük bir ilgi gördünüz. Siz bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Bana kalırsa diziler amaç ve konu itibarıyla bir takım işidir. Oyuncuların uyumu, kamera arkası ile güzel iletişim seyirciye her zaman keyifli görüntüler yansıtıyor. İyi - kötü çatışması arttıkça seyircimizin de heyecanla bizi izlediğini düşünüyorum.
“SERHAT DEMİRKAN İLE İÇ DÜNYALARIMIZI BENZETEBİLİRİM”
Serhat Demirkan karakteri hiddetli, bir o kadar da savaşçı biri. Bu yönlerini kendinize benzettiğiniz oluyor mu?
Serhat; duygularını saklayamayan, fevri bir yapıya sahip. Bu nedenle anlık reaksiyon gösteriyor. Ben de kendimi savaşçı olarak tanımlayabilirim ama bunu hırsla birlikte sakin bir yoldan uygularım. Sonuç olarak fiziksel tepkiler aynı olmasa da iç dünyalarımızı benzetebilirim.
Kapadokya’da hava şartları gereği çekimler sırasında zorlandığınız oluyor…
Evet karasal bir iklimdeyiz. Yazları çok sıcak, kışları aşırı soğuk, sabahları sıcak, akşamları tersine çok soğuk. İklime alışkın olmayanlar için gerçekten zor bir durum haline gelebiliyor. Ama zamanla alışmaya başlıyoruz ve zor olmaktan çıkıyor.
Kendinizi her daim geliştirmeye önem veriyorsunuz. Müzik ve okçuluk eğitimi aldığınızı biliyoruz, yüzmeyi, spor yapmayı seviyorsunuz. Size göre en başarılı olduğunuz alan hangisi?
Evet. Mesleğimiz eğitime açık, sınırsız bir alan olduğu için, her role uygun hale gelebilmek profesyonel olmasa bile bazı alanlarda bilgili olmanın avantaj olabileceğini düşünüyorum. At biniciliği, okçuluk, yazı alanı, spor branşları gibi alanlarda hem eğleniyorum hem de eğitim alıyorum.
“ŞİİRLERİM ZAMANI GELDİĞİNDE SIR OLMAKTAN ÇIKACAK”
Şiire karşı ayrı bir ilginiz olduğunu, ortaokul yıllarınızdan bu yana şiir yazıyormuşsunuz. Pandemi döneminde şiir yazmaya vaktiniz oldu mu? İleride bir şiir kitabı çıkarmayı düşünüyor musunuz ve şiirlerinizi paylaştığınız kişiler var mı?
Şiir yazmak, okumak uzun zamandır keyif aldığım bir tutku. Pandemi döneminde şiir kitabımı hazırladım. Ancak dizi temposundan dolayı tasarımı tamamlayamadım. Yakın zamanda kalan işlerimi de halledip, nasip olursa yayınlamak istiyorum. Şiirlerimi genel olarak paylaşmam, sır gibi görürüm. Zamanı geldiğinde sır olmaktan çıkacak :)
“BİNİCİLİK BENİM İÇİN TUTKUYA DÖNÜŞEN BİR SPOR OLDU”
At binmenin terapi gibi olduğunu söylemişsiniz. Biniciliğe olan ilginiz Kapadokya’da mı başladı?
Aslında uzun zamandır var olan fakat uygulamaya geçemediğim bir fikirdi. Pandemi sonlarına doğru İstanbul’da eğitim almaya başladım, Kapadokya’da devam ediyorum. Eğitim olarak başlayıp tutkuya dönüşen bir spor alanı oldu.
“HAYRANLARIMIN İLGİSİ İYİ HİSSETMEMİ SAĞLIYOR”
Sosyal medyada 3 milyon takipçiniz var. Hayranlarınızdan gelen mesajları, hakkınızda yapılan yorumları takip ediyor musunuz? Yapılan yorumlar size neler hissettiriyor?
Öncelikle bana destek olan tüm takipçilerime teşekkür etmek isterim. Elbette bu desteğe kayıtsız kalmayıp elimden geldiğince yorumları, mesajları, eleştirileri okuyup, dikkate alıyorum. Genel anlamda iyi hissetmemi sağlıyor bu ilgi.
Bugüne kadar farklı kuruluşlardan “En İyi Çıkış Yapan Erkek Oyuncu” ödülleri aldınız. Sizce oyunculuğunuz en çok hangi yönden beğeniliyor?
Bu soruya cevap vermem ne kadar doğru olur bilmiyorum. Ama beni bu ödüllere layık gören herkese teşekkür ederim. Benim yapmam gereken her zaman kendimi geliştirmek, her zaman daha iyiyi amaçlamaktır.
“KENDİ İŞLERİMİ HEP KENDİM GÖRMEYE ÇALIŞTIM”
Mesleğiniz oyunculuk olmasaydı, aşçılık yapmayı düşünürmüşsünüz. Nereden kaynaklanıyor bu yemek yapma sevdası? Kendinize nasıl yemekler pişirirsiniz?
Küçük yaşlardan bu yana kendi işlerimi kendim görmeye çalıştım. Bunun meyvelerini yediğimi düşünüyorum şimdilerde. Mutfakta zaman geçirmek, bilmediğim yemekleri denemek nedense zevk veriyor. Hala boş zamanlarımda tariflerden yararlanarak bir şeyler denemeye çalışıyorum ve sanırım bu hep böyle devam edecek.
“SİNEMADA OLMA HEDEFİM VAR”
Sizi ileride sinema ve tiyatroda da görebilecek miyiz?
Bir oyuncu için sinema ve tiyatronun yerinin her zaman farklı olduğunu biliyorum. Tiyatroda seyirciyle daha samimisiniz, beyaz perdede daha planlı ve hikayeye daha hakim oluyorsunuz. Sinema için güzel teklifler aldım fakat sanırım hayalimdekine yakın bir hikayeye denk gelmedim, yıllardır süren dizi temposundan dolayı bazı projelerle de tarih konusunda programlama yapamamıştık. Tabi ki her oyuncu gibi benim de sinemada olma hedefim var ve umarım yakın zamanda bu hedefimi gerçekleştiririm.